**Yaptığı yanlışı farkettiği anda, şirketine ihanet ederek, Ömer'i Passionis'in bir adım önüne geçirmek için, İtalyan Resepsiyonu'na katılacak kim varsa sülalerine kadar Ömer adına hediyeler alarak, çok ince ama etkili bir adım attı Defne. Bu gerçekten de Defne'nin Ömer'e ne güzel bir eş olabileceğinin kanıtıydı.
**Zaten Ömer de hemen akabinde adımını attı ve büyüleyici bir şekilde evlenme teklifi etti. Defne "Karmaşık oldu bu benim için, sadeleştirmeye ihtiyacım var," dedi ama belki de yapılacak en yanlış şeydi matematiğe girmek. Ama Defne'nin çözmesi gerekenler, kafasındaki sorular fazlasıyla büyüktü de. Zamana ihtiyacı vardı bir de paraya.
**Oyunun karşılığında aldığı para gündemine girmişti Defne'nin. Parayı Neriman'a ödeyip, evlenme teklifini kabul edip, Ömer'e koşmak istiyordu. Her şeyi anlasam da burada anlaşamıyordum Defne ile. Ömer'in bu oyunu bilmesi gerektiğine inanıyordum. Defne'nin buna cesareti yoktu artık. Yüzde 300 zam istedi, mankenlik işini kurcaladı, bankalardan kredi istedi falan derken adeta çırpınıyordu. Bu devirde 200 bin lira bulmak, Defne için zordu. Bunları yaparken, sevdiği adam karşısında "Beni sevip sevmediğine bir karar ver," diyordu, Defne yine ölüyordu. Ömer'in gözünde davranışları o kadar anlamsızdı ki, çözemiyordu Ömer. Ve sevilmediğini düşünmekten başka bir şey gelmiyordu aklına, sevdiği kadın derdini paylaşmıyordu onunla.
**Defne için bir yazımda, "hayatın en gerçek karakteri" demiştim. Doğru yola gitmeye çalışırken, hatalar yapıyordu. Bu yüzden haksız duruma düşüyordu işte. İso'nın tabiriyle, her golü kendi kalesine atıyordu. Tüm yanlışları kendisine yapıyordu yani. Tranba'ya tasarımı satmasıyla başladı her şey. Ya da sonlandı. Evlenme teklifine "Evet" dedi Defne. Yaptıklarını da "Bazen bana öyle esiyor," şeklinde açıkladı.
**Evlenme teklifini kabul ettiğinin ertesi günü, Ömer'in tasarım olayını öğrenmesi üzerine, güzel olan her şey simsiyah oldu. Oyun yüzünden bu saçmalamaların olduğunu öğrenen Sinan'la Necmi, her şeyi Ömer'e anlatmayı teklif ettiler, "Olmaz benden nefret eder," dedi Defne. Ömer'in gözünde, arkasından iş çevirdiği birisi olmuştu ve Ömer'i yine paramparça etti Defne. Açıklaması vardı evet, ama tam da Ömer'in dediği gibi keşke baştan anlatsaydı. Yine de Ömer "Beni inandır," dedi, güvenmek istedi ama Defne de "Bir bildiği vardır demeliydin," dedi.