MED CEZİR
Son olarak MedCezir dizisine bakacağım. MedCezir, bu dört dizi içinde en istemeye istemeye izlediğim diziydi. Ancak şaşırtıcı derecede, -en azından benim beklemediğim anlamda-, başarılı buldum. Dizinin yönetmenliğini Ali Bilgin, kurgusunu ise Serdar Çakular yapıyor. Dizilerin ön jeneriklerinde yer alan isimlere az çok dikkat eden biriyseniz Serdar Çakular ismi size yabancı gelmeyecektir. Yanılmıyorsam Çakular, bu sezon yayınlanan iki dizinin daha (Karadayı, İntikam) kurgusunu yapıyor.
Yukarıda anlattığım kurgu süreçleri göz önüne alındığında bir kurgucunun üç diziye yetişmesi ilk bakışta imkansız gibi gelse de, sektörün eğilimi ‘kısa zamanda çok iş yapmak’ olduğu için imkansız diye bir şeyin olmadığını hatırlatmak isterim. Yapılan işin niceliğine değil niteliğine baktığımızda ise, başta da dediğim gibi MedCezir bu anlamda beni en çok şaşırtan dizi oldu. Zira hiç hazzetmediğim bir konusu olmasına rağmen sıkılmadan izleyebildim. Burada elbette en büyük pay önce senaristlerin sonra yönetmenin ama kurgu yönetmeninin de bu anlamda payının büyük olduğunu söylemek isterim. Her ne kadar araya giren flashbackler çoğu zaman gereksiz gelse de, bu konuda –senaryonun öyle yazıldığını varsayarak- kurgu yönetmeninin elinden bir şey gelmediğini tahmin edip, kurgunun olabildiğince akıcı ve başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Sonuç olarak; kurgu konusunda Kayıp’ın birbirlerini uzun zamandır tanıyan yönetmen ve kurgu yönetmeni avantajına sahip olması ve bugüne kadar başarılı devam eden bir kurguya sahip olması nedeniyle, en azından kurgu anlamında diğer dizilerden bir adım önce olduğunu düşünsem de MedCezir’in ve Serdar Çakular’ın, hikayede akıcılık ve tecrübe konusunda Kayıp’tan geri kalmadıklarını düşünüyorum. Muhteşem Yüzyıl’da da kurgu konusunda problem görmüyorum ama, A.Ş.K için keşke tek problemi kurgu olsa diyebiliyorum sadece.