Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
‘Happy Valley’ bıraktığımız gibi

Altyazısız izlemek ne kadar iyi bir fikir bilmesem de öyle başladım izlemeye Happy Valley'nin ikinci sezonunu (olmadı tabii, indirdim sonra). Officer Cawood’u (Sarah Lancashire)  en son torununu kurtarırken bırakmıştık yakışıklı James Norton’ın ellerinden. Şimdi kendisi koyun kovalamakta. Evet yanlış duymadınız, ama eminim birazdan meselenin aslında koyunlardan çok daha derin olduğunu anlayacağız. Cawood’un saç rengi ve kakül uzunluğunu da ne kadar beğendiğimi daha önce söylemiş miydim? O fosforlu polis yeleğini de giymese tam olacak. Uzaktan bakıldığında can yeleği gibi duruyor, tabii İngiltere’nin fazla yağışlı ikliminin de etkisi olabilir bunda, hani kanallar yağmur suyuyla dolup taşarsa suyun üstünde kalabilmesi kolaylaşsın, uçaklarda gösterildiği gibi kendisi üfleyerek şişirebilsin yeleğini diye.

Sinekler ve kurtçuklar çok çirkin şeyler. Kara sinek kadar tiksindiğim bir şey daha yok bu hayatta. Neyse, bizimki tabii ki bunca ölü hayvanın ardından bir de insan cesediyle karşılaşmayı başardı. Kurtçuklar da onun üzerinde, ceset en az üç haftalıkmış, vah vah.

Heh işte bir Downton Abbey’li daha (bkz. Happy Valley ilk sezon), Mr. Molesley! Bu insanları modern kılıkların içinde görmeye bir türlü alışamıyorum. DA’nin bittiğine de ne üzüldüm, ne üzüldüm. Üzülmek dedim de The Good Wife'ı da bitiriyorlar, Allah onları kahretmesin!

Happy Valley de Brit’lerin alışık olduğumuz altı bölümde sadede gelebilme meselesinden muzdarip. Muzdarip derken, geliyorlar mı geliyorlar, bravo. İlk sezonun finalinden günümüze kadar iki yıl geçti, yani hem umut var, hem de uzun bir bekleyiş. Hani tam artık vazgeçti bunlar demek ki bu diziden, dediğiniz anda geri dönüveriyorlar. Bakın Sherlock‘a. Yalandan bir bölüm yayınladılar, şimdi bekle dur bir sene daha. Bekleyince de ne oluyor ki, birkaç saat izliyor sonra tüketiveriyorsunuz. Kalite de ancak böyle yüksek kalıyor tabii, bakın bizimkilere, her hafta 150 dakika çekiyorlar. Yazıyla yüz elli. Yaklaşık yedi tane Friends bölümü eder.

1 2
Deniz Tokgöz
12/02/2016 10:42
YORUMLAR




DİĞER HABERLER