Eurovision 2016 yaklaşırken aralarında maalesef yer almadığımız yarışmacı ülkelere, şarkılarına, Eurovision adetlerine ve bu yıl San Marino adına yarışmaya katılan Serhat Hacıpaşalıoğlu’na bakış ve kısa bir Eurovision tarihi içeren yazı dizisinin ilk bölümü:
Yılın o zamanı geldi. Yine Avrupa’nın bir şehrinde yine hummalı bir hazırlık sürüyor. Dünyanın en kötü şarkıları, en kötü koreografiler ile karşımıza çıkacak, küçük minik bayraklar coşkuyla sallanacak, dört saat süren şov boyunca sırıtmaktan çenesi ağrıyan sunucular içlerinden, seyircilere “topunuzun belasını versin” diyecek, “ohoo ama komşu ülkeler hep birbirine 12 puan veriyor,” serzenişleri göklere çıkacak ve Eurovision şarkı yarışması bu sene 61. kez, İsveç’in başkenti ve en büyük şehri Stockholm’de gerçekleşecek. 2003 senesinde Letonya’nın başkenti Riga’da, Sertab Erener ile ilk ve tek Eurovision zaferini tattık ve sonrasında bir gazla en ünlü, en alternatif, en farklı şarkıcılarımızı, gruplarımızı yarışmaya gönderdik ama olmadı. “Sahnesi çok iyiymiş” Kenan Doğulu, “batılı yüzümüzü temsil ediyor” Hadise, “alternatif grubumuz da var” Manga ilk beşe girdi ama 2003 coşkusunu hiçbiri yaşatamadı. Son senelerde de elimizi eteğimizi çektik zaten yarışmadan. Eurovision kimileri için hiçbir zaman ciddiye alınmayan bir yarışma olsa da benim ve benim gibi Eurovision sevenler için hâlâ heyecan verici bir hadise. Dünyada bu kadar kötü şarkıyı ve bu kadar kötü sahne şovunu görebildiğimiz yegâne platform. Hâlâ sevenler ve takip edenler için bu senenin bir analizini yapmak ve favorileri belirtmek istedim. Bu sene yarışmaya katılan 43 ülkeyi kendimce mantıklı gruplara bölüp anlatacağım önce, sonrasında ise kim kazanacak onu söyleyeceğim. Heyecan dorukta!
Büyük beşli
Almanya - Birleşik Krallık - Fransa - İspanya - İtalya
Eurovision şarkı yarışmasının kurucu üyeleri, kutsal beşli, her sene elini kolunu sallayarak katılıyor yarışmaya. Du bakalım finale kalır mıyız, acaba şarkımız güzel mi gibi dertleri yok. Havaalanında VIP kapısından geçer gibi son dakikada rahat rahaaaat çıkıyorlar sahneye. Bu rehavetin sonucu da genelde tekdüze ve birbirinden sıkıcı şarkılar oluyor ama bu sene durum biraz değişik. Birleşik Krallık kuralı bozmuyor, iki gariban çocukla katılıyor yarışmaya; çocuklar biralarını içerken kollarından tutulup yarışmaya zorla sokulmuş sanki; ses yok, şarkı kötü, her şey rezalet. Çok mu sıkıldılar bu yarışmadan nedir anlamıyorum. Almanya, fotoğrafından da anlaşılacağı üzere oldukça renkli bir hanım kızımızla onurlandırıyor yarışmayı. Şarkısı da, sesi de oldukça güzel ancak beklenen ilgiyi görür mü bilemem. İspanyol şarkıcı Barei’nin şarkısının stüdyo kaydı oldukça ilgi çekici olsa da kendisinin canlı performansı yerlerde sürünüyor. Hem dans edip hem şarkıyı söyleyemiyor Madridli Barei, o yüzden pek şans vermiyorum. İtalya ise dünyanın en asık suratlı yarışmacısı ile katılıyor bu sene Eurovision’a. Bellabella, yapış yapış İtalyan erkeği sıradanlığından vazgeçtikleri için ayakta alkışlıyorum kendilerini. Francesca Michielin’in şarkısı No Degree Of Separation tam anlamıyla “cool” bir şarkı, ben çok beğendim. Büyük beşlinin bu seneki beklenmedik çıkışı ise Fransa’dan geliyor. Yıllardır kıyım kıyım şarkılarla içimizi kıymaya doyamayan Fransa, dünya tatlısı bir şarkı ve şarkıcı ile bu sene favoriler arasında gösteriliyor.
Buralar hep Yugoslavya idi
Makedonya - Sırbistan - Hırvatistan - Karadağ - Bosna&Hersek - Slovenya
Dobardan dobardan diyarlarına hoş geldiniz! Yugoslavya’nın üstünden çok sular aktı. Bir Yugoslavya, Kosova’yı da dahil edersek yedi ayrı ülke olarak haritada yerini aldı. Kosova kimi ülkeler tarafından tanınıyor, kimisi tarafından tanınmıyor, o yüzden sanırım resmi olarak yarışmaya katılamıyor ama diğer altısı harıl harıl her sene büyük bir iştahla çıkıyor karşımıza. Bu sene, bu grupta pek bir sürpriz yok açıkçası. Tipini Amy Winehouse’a, sesini Duffy’ye benzetmeye çalışan Sırbistan temsilcisi en çok ilgiyi görecek olan temsilci. Zaten Sırbistan’a diğer beş ülkeden banko puan gidiyor, şarkı da fena değil, o yüzden ilk onda yerleri hazır. Makedonya daha önce de yarışmaya katılan Kaliopi ile yine hüsrana uğrayacak. Kaliopi çok iyi bir şarkıcı bu arada, ona bir lafım yok ama şarkı o kadar Eurovision şarkısı değil ki… Slovenya temsilcisinin yağlı suratına bakmaktan pek şarkıyı dinleyemedim dürüst olmam gerekirse, kendisinin acilen nemlendiricisini değiştirmesi gerekiyor. Şarkının bir numarası olsa gözlerimi yüzünden ayırabilirdim ve şarkı ilgimi çekerdi belki ama demek ki yok. Karadağ şarkısını bir kere dinledim, o da yetti. Kötü düzenlenmiş, kötü bir rock şarkısı kadar kötü bir şey yok ve Karadağ bu kötülük ile kulaklarımızı güzel üzecek bu sene. Bosna&Hersek’e ne desem bilemiyorum. Ülkede aklı bilinci yerinde tek bir insan yoktu demek ki şarkı seçimi sırasında; o itici solistler, o korkunç video, şarkı yeterince kötü değilmiş gibi bir de araya girip “bırbırbır” rap yapan konuk şarkıcı, dillere destan! Hırvatistan ise oldukça güzel bir şarkıyla bu grup içinde benim favorim olmayı başarıyor. Nina Kraljic’in seslendirdiği Lighthouse içinde etnik öğeler barındıran, modern ve akılda kalan bir şarkı. Benim favorim Hırvatistan ama Sırbistan daha çok puan alır.
Oralar çok soğukmuş doğru mu?
İsveç - Norveç - Danimarka - Finlandiya - İzlanda
Kuzey ülkelerinin Eurovision ile arası oldukça iyi. Son on seneye baktığımızda 2006’da Finlandiya, 2009’da Norveç, 2012’de İsveç, 2013 senesinde Danimarka ve geçen sene tekrar İsveç yarışmada birinciliği elde etti. Yarışmayı ilgiyle takip edenler, bu yüzden kuzey ülkeleri şarkılarını heyecanla bekler genelde. Fakat bu sene biraz hayal kırıklığına uğratıyor buzlar diyarından katılan temsilcilerimiz. Danimarka üç tane sarı adamı toplamış ve onlara bayık mı bayık bir şarkı söyletmiş. Norveç desen çok uzun tırnaklı ve çok uzun saçlı Agnete ablamızın söylediği, ritmi sürekli değişen sinir bozucu bir şarkı ile galibiyet için yarışacak ama işi çok zor. Nerede kemancı çocuk Alexander Rybak’ın tıngır tıngır coşkulu şarkısı, nerede Agnete? İsveç son beş senede iki birincilik aldığından sanırım bu sene çok yormamış kendini. Araştırmadım ama gördüğüm kadarıyla 12 yaşında bereli bir çocuk mıymıy mıylayarak bir şeyler söylüyordu, çocuğa güzel bir anı olacak sanırım, o da iyi. Finlandiya’nın şarkısı bayağı sevimli aslında, yani bir mekanda çalsa ben çılgın dans yeteneklerimi sergilerim ama Finlandiya yaratıklarla sahneye çıkmadığı sürece bu yarışmada pek ilgi görmüyor biliyorsunuz, o yüzden bu sene de ortalarda bir yerlerde tamamlarlar yarışmayı. İzlanda ise açık ara bu grubun ve hatta bu senenin favorilerinden. Greta Salome sahneye hakim, sesi güzel, kendi karizmatik bir yorumcu. Şarkı günümüz alternatif-pop şarkılarını andırıyor ve video klibine bakılırsa, sahne şovları da oldukça iddialı olacak gibi. Bravo İzlanda, bu sene kuzey diyarlarının gururu sensin.
Bölüm2: Eurovision 2016: Bir zamanlar SSCB ve diğerleri.
Bölüm3: Eurovision 2016: Bir takım gelişmiş Avrupa ülkeleri