Inside Amy Schumer’ı hiç izlememiştim. Sosyal medya hesaplarımın arsız timeline’ı son zamanlarda her hafta, her gün, her akşam mutlaka bu şovu izlememi öneriyor, dün akşamki bölümün ne efsanevi olduğunu söylüyordu. Bu ısrar karşısında bende de üzerine karınca ordusu gelen insan misali Amy Schumer’ın fotoğrafını gördüğüm anda bir ürperme ve kaçış hissi içimi dolduruyor, gözlerim hemen diğer postlara kayıyordu. Kendisine bir garezim olduğundan değil, sadece çok ısrardan kaynaklanan bir reddetme hali. Sonunda dayanamadım ve aşırı popülerleşmiş bir şeyi kaçırıyormuşum hissinin ardından bayramdan istifade, nedir bunun olayı deyip 3-4 dakikalık skeçlerden oluşan tüm programlarını izledim. Karar verdim, abartıldığı kadar var.
2013‘ten beri devam eden şovun 3. sezonuna yetişimişim meğerse. Bu da benim cahilliğim. Schumer’ın sosyal medyadaki fotoğraflarından illalalah gelmesi de bu senenin Nisan ayına denk geliyor yani. Tamaaaam, şimdi her şey yerine oturdu.
1981, New York doğumlu kendisi. Üniversitede tiyatro okumuş. Alaylılar da bizim canımız fakat, onlarca farklı tipi bu derece şahane yansıtması teknik bir elden çıktığının göstergesi. Bakışlarında, ses tonunda, vücut dilinde size olağanüstü tanıdık gelen tiplemelerin gerisinde bu eğitimin izleri var. Oyunculuk tek hüneri değil, şovun geniş yazar kadrosunun içinde de parmağı var.
Portlandia’yı izleyen mutlu azınlıktan mıydınız? Burada daha az Brooklyn, daha az hipster dünyası, daha az cins tipler var. Portlandia’dan merceği biraz uzaklaştırıp tüm Amerika’ya, modern hayatlarımıza, onun içindeki ilişkilerimize, iletişimsizliğimize, bu gelişmişlikteki mağara insanı halimize bakan bir hali var şovun. Oyunculuklarda sizi yerlere yatıran aynı incelikleri bulmanız mümkün, senaryoda ise gündelik hayatta karşılaştığımız ve arkadaşlar arasında geyiğini yaptığınız durumların en rafinesinden gözlemlenmiş, paketlenip sunulmuş örneği mevcut.
Dokunduğu konular neler: Öncelikle, skeçlerde feminist bir göz mutlaka var. Kalıplaşmış cinsiyet rolleri, toplumun kadından ve erkekten alışılageldik beklentileri, eğlence dünyasında özellikle televizyonda metalaştırılamış kadın bedeni, kadınlarla ilgili konularda konuşan bilumum erkek grupları, kaç kilonun ve hangi vücut şeklinin, ne kadar makyajın, hangi kıyafetlerin bizim için makbul olduğunu söyleyen televizyonlar, magazin dergileri ve yine bunlar hakkında bol bol atıp tutan erkekler, gündelik hayatımızda bilerek ya da bilmeden yaptığımız ırkçı ve ayrımcı hareketler ve steryortipler.
Bu temaların biçim olarak sunulması ise reklamlar, müzik klipleri, haber bültenleri, reality şovlar ve yarışmaların bir parodisi yapılarak oluyor. “Kim eski sevgilisini daha çok unuttu” yarışmasından, kült filmlerin ya da masalların yeniden canlandırılmasına... A Star is Born (skecin ismi “A Porn Star is Born”du), Sinderella ve 12 Angry Men, Amy Schumer’ın günümüze getirdiği bilindik hikayelerdi.
Son not; Inside Amy Schumer’ın bu sene Emmy’lerde yedi adaylığı var. Aynı zamanda Amy Schumer’ı başrolde ilk gördüğümüz sinema filmi Trainwreck de Amerika’da gösterime girdi. Filmin senaryosu Amy Schumer’ın ve Girls’ün yazarlarından Judd Apatow’ın elinden çıkma. Film şimdiden iyi eleştiriler aldı.
Şimdi Inside Amy Schumer'ın en iyi bölümlerine bakalım.