Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
Bir önceki gece 02:30’da biten konak çekimleri sonrası otelin yüzünü bende ekiple beraber o saatte gördüm. Odaya yerleş, duş al, yat derken saati 03:30 etmiştim bile. Prodüksiyon amiri sevgili Şükrü Sarıyar ile de konuşup sabah 9’da otel önünden kalkacak servise binebilme ümidiyle yattım. Doğal olarak 03:30'da yattığım gibi uykuya daldım ama gözümü açtığımda saat 10:00’du maalesef. Eee, ilk günün o yoğun temposu alışık olmadığım için beni nakavt etmişti. Uyanıp, giyinip otelden çıkıp Antep çarşısında güzelce bir gezip kahvaltımı da ettikten sonra Şükrü Sarıyar’ı arayıp beni niye almadınız diye utanmadan mızmızlandım bir de. ☺ Şükrü abi, "Yorulmuşsundur diye uyandırmadık," dedi sağolsun. Hemen geçen sene Urfa yolculuğunu beraber yaptığım Ekrem Güneş’i beni almak için gönderdiler. Ekrem benibelli bir lokasyona götürüp ikinci ekipten birinci ekibe kamera taşıyan arabalardan birine teslim ettikten sonra Rumkale yolculuğum başlamış oldu.
